TAKİPÇİ VAR, BİLİM YOK

Instagram, TikTok ve YouTube gibi sosyal medya platformları, son yıllarda adeta kontrolsüz birer sağlık kürsüsüne dönüştü. Tıbbi eğitimi veya diyetisyenlik diploması olmayan içerik üreticileri, kendi üzerlerinde denedikleri yöntemleri milyonlarca takipçiye “mucize formül” olarak sunuyor.

Özellikle “su diyeti”, “tek tip beslenme” ve “şok detoks” adı altında paylaşılan içerikler; ergenlik çağındaki gençlerden kronik hastalığı olan bireylere kadar geniş bir kitleyi etkiliyor. Uzmanlara göre bu yöntemler kısa vadede kilo kaybı sağlıyor gibi görünse de, uzun vadede geri dönülemez sağlık hasarlarına yol açabiliyor.

Araştırmalar, bilinçsizce uygulanan popüler diyetlerin şu kritik riskleri barındırdığını ortaya koyuyor:

• Vücudun ihtiyaç duyduğu temel vitamin ve minerallerin alınmaması,

• Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma,

• Anoreksiya ve ortoreksiya gibi yeme bozukluklarının tetiklenmesi.

FİLTRELERİN ARKASINDAKİ GERÇEK
Uzmanlar, bilimsel bir beslenme programının kişinin kan değerleri, yaşı, yaşam tarzı ve genetik yapısına göre planlanması gerektiğini vurguluyor. Binlerce kişiye aynı diyet listesini önermenin, her hastaya aynı ilacı vermek kadar tehlikeli olduğuna dikkat çekiliyor.

Fenomenlerin paylaştığı “kusursuz vücut” görüntülerinin çoğunun filtre, ışık ve dijital düzenlemelerle elde edildiği belirtiliyor. Bu durumun toplumda beden algı bozukluğu yarattığı, bireylerin ulaşılması zor bir beden için zayıflama çayları ve takviye ürünlere yöneldiği ifade ediliyor.

Uzmanlar, Tarım ve Orman Bakanlığı onayı olsa bile bu ürünlerin Sağlık Bakanlığı denetiminden geçmediğini ve bazılarının zararlı kimyasallar içerebileceğini hatırlatıyor.

“Takipçi sayısı ve mavi tik, uzmanlık göstergesi değildir” uyarısında bulunan uzmanlar, sosyal medyada görülen hızlı kilo vaadi içeren paylaşımlara karşı şüpheyle yaklaşılması ve mutlaka aile hekimi ya da diyetisyene danışılması gerektiğini vurguluyor.